İslamcılık üzerinden AK Parti’yi eleştirmek üzere yola çıkan, bunu yaparken de İslamcılığı tanımlama gayreti içine girenler, İslamcılığı ve muhataplarını, bir kez daha aynı döngünün içine sokuyor. Öyle olmasa, “her Müslüman potansiyel, bittabi ve bizzarure İslamcıdır. Değilse bu Müslüman’ın ‘din algısı’nda sorun var demektir” cümleleri başka türlü bir izaha muhtaç. AHMET DEMİRHAN / Yazar İslamcılık, her ne kadar ‘politik’ bir kurgusu varmış gibi davransa da, bunu ne kendisine ne de kendisinin dışarısına anlatamadı. Anlatabilecek vasıtaları olmadığından değil, aslında bu vasıtaları fazla ‘dini’ ve ‘itikadi’ tasavvurlarla heba ettiğinden. Öyle ki İslamcılık içinde var olduğu söylenen ‘çoğul’ ve ‘pluralist’ bakış açıları bile, geleneksel olarak belirli bir süreklilik taşıdığı söylenebilen hareketler ve ‘meşrepler’ bir yana, bütün içerimleriyle nasıl bir toplum kurgusu oluşturulacağı konusundaki farklılaşmalardan değil, ‘dini’ ve ‘itikadi’ farklılıklardan oluştu ya da nedenleri ba...
Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi ve şöyle dedi: "Ey kavmim! Bu elçilere uyun." "Sizden hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun, onlar hidayete erdirilmiş kimselerdir." "Hem ben, ne diye beni yaratana kulluk etmeyeyim. Oysa siz de yalnızca ona döndürüleceksiniz." Yasin 20-23