Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos 14, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İslamcılık en güçlü dönemini yaşıyor / Ali Bulaç

İslamcılık en güçlü dönemini yaşıyor Dünyada İslamcılığın en güçlü dönemini yaşadığını ifade eden yazar Ali Bulaç, Ortadoğu'daki patlamalara zorba rejimlere isyan, adaletsiz gelir dağılımı ve İsrail'e karşı Arap halklarının incinmiş gururunun sebep olduğunu, bu kalkışmanın itici gücünü ise İslamcılık'tan aldığını söylüyor. Bulaç 'Türkiye'de ise İslami referanslara dönüp sorunların çözeceğiz' diyor. İslamcılığın içinde bulunduğu durum tartışılıyor. İslamcılığın bugünkü durumu dünya konjonktürünün değişmesi ve ulus devletlerinin zaafa uğramasından kaynaklanmış olabilir mi? Yoksa İslamcılığın iktidarla sınanmasından mı? İslamcılığın kendisinde bir başarısızlık yok. Birinci nesil İslamcılar 1850-1924 yılları arasındaki dünya her ne idiyse, o dünyanın şartlarına göre düşünüyorlardı. 1947-1997 yılları arasındaki İslamcılık o toplumun konjonktürel şartları ne idiyse o şekilde düşünüyordu. Bu doğal bir şey. Fakihler, fetvayı soran insanın yaşadığı bölgeye, mesle...

Men Çi Guyem...Ben ne Diyorum / İsmet Özel

MEN Çİ GUYEM...     Ben ne Diyorum Yıllar var ki, ‘ne yazdıklarımı, ne de konuştuklarımı anlayan var’ demişimdir. Zaman içinde gördüm ki, bu ifadem bile anlaşılma saadetine eremedi. Ben mi anlatmaktan âcizim, yoksa kendilerine seslendiğim zevat mı yetersiz? Benim kifayetsizliğim midir aradaki kopukluğa sebep olan yoksa muhatabımın kaabiliyetsizliği mi? Bu hususu âcilen izah edebilmem gerek. Sahiden gerekli mi bu? Ya bu işin kifayetle, kaabiliyetle alâkası yoksa? Boşuna bir çaba değil mi anlatmak? Kim sana anlat demiş? Peygamber misin? Belki de ilk izaha muhtaç husus neden benim –matbuat âlemine, oradan da bu yazının yer aldığı sanal ortama İsmet Özel imzası altında bir münasebet icat ederek duhul etmiş olan benim– anlaşılma derdiyle baş etmek zorunda kaldığım ve yazar veya sanat erbabı olarak diğerlerinin bu derdi hiç çekmeyişi ve anlaşılmayı, anlaşılmış olmayı torbada keklik sayışlarıdır. Benden başka herkes hem söylediğinin nereye gittiği, hem de nereye gideceği bahsin...

Türkiye’de İslamcılığın seyr-ü seferi / Dr.Necdet Subaşı

Türkiye’de İslamcılığın seyr-ü seferi Muhafazakâr söylemlerin yeni adresi AK Parti iktidarında dinsel yoğunluğun derinliğine ilişkin beklentiler sıra dışı bir şekilde çeşitlenmekte, böylece Türkiye’ye özgü sayılabilecek ‘Cumhuriyet İslâmcılığı’nın rota ve içeriği yeniden biçimlenmektedir. Dr. NECDET SUBAŞI / Din Sosyologu slâmcılık ifadesi artık her düzeyden bakış açısını yeni birtakım zorluklarla karşı karşıya getiriyor. Öyleki İslâmcılığa teorik/akademik ya da entelektüel bir çerçeve içinden bakmak için artık halihazırdaki söylem ve çıkışların çeşitliliğini dikkate almak gerekiyor. Esasen bu zorluk, kavramın sosyo kültürel zeminde daha geniş kaygıları, kategori ve yönelimleri de içine katacak bir şekilde gündelikleşmesinden, aktüelleşip sıradanlaşmasından kaynaklanıyor. Geçmişte yüksek idealler etrafında çoğalan İslâmi talep ve beklentilerin biricik mecrası olarak ortaya çıkan İslâmcılık, başta derin köklere dönme arzusu olmak üzere, İslâm’ın modern zamanlarda yeniden canlıl...

Dünyaya Müslüman’ca bakabiliyor muyuz?

Dünyaya Müslüman’ca bakabiliyor muyuz? Türkiye, son yıllarda Müslümanların sosyal hayatı meselesinin zirve yaptığı ülkelerden biri… Ramazan’da teravih yerine nargile kafelerin tercih edilmesi tartışmanın sebebini özetliyor. Bu konuya kafa yoran aydınlar “Müslümanlar dünyaya Müslümanca bakmıyor” diyor. Okuyun ve kararı siz verin… Din ve sosyal hayat. Bu iki kelime birbirinden kopamaz, ayrışamaz. Çünkü din sosyal yaşamı zorunlu olarak kapsar. Peki bu iki kelimeyi yanyana getirme ihtiyacını neden duyuyoruz? Nedeni çok basit. Bundan on yıl önce dindarların sosyal yaşamı sorgulanmıyordu. Sebebi bu yaşamın, herkesten uzak olması ve aslında bir bakıma kimse tarafından merak edilmemesiydi. Fakat son 20 yıldır birlikte gelen güç ve para aynı insanların yaşamlarını gözle görünür bir şekilde, siyasi, ekonomik, sosyolojik olarak etkiledi. Dindarlar kimine göre “gelişirken” kimine göre ise “değişti” Müslüman birey artık; içkili restoranlara gidiyor, tokalaşıyor, öpüşüyor, namaz gibi iba...

Her Müslüman İslamcıdır ifadesi biraz teşvik kokuyor / İsmail Kara

Her Müslüman İslamcıdır ifadesi biraz teşvik kokuyor İslamcılık Müslümanlık dairesinin içinde ama tersi doğru değil” diyen Prof. Kara: Türkiye İslamcılığının en büyük zaafı ve handikapı enternasyonalizm ve ümmetçilik üzerinden kendi toprağına yabancılaşmasıdır. 19. yüzyılın ortalarında, çağın özel şartları nedeniyle bu topraklardan doğan İslamcılık düşüncesi o gün bugündür sadece Türkiye’de değil nüfusu Müslüman olan hemen her ülkede değişik formlarda da olsa canlılığını sürdürüyor. Türkiye’de bir fikriyat, siyasi hareket, dünya görüşü, “ideoloji” vb. olmanın ötesinde, dinamik dindar toplum ve iktidar tecrübeleri nedeniyle de her dem taze bir tartışma konusu. Geçen ayın başlarında yeniden başlayan “İslamcılık, İslamcıların iktidarla imtihanı, AK Parti İslamcı mıdır değil midir” başlığı altında toplanabilecek tartışma çok sayıda yazar, düşünür, entelektüel, teorisyenin verimli katkılarıyla sürüyor. Bir anlamda “lüzumlu bir muhasebe”, “temize çekme” işlevi gören, görecek olan tart...

Bütün Müslümanlar İslamcıdır

Bütün Müslümanlar İslamcıdır İslamcılık, modern olan ya da harici bir durum karşısında, Müslüman’ın tutum ve tavrını ifade eder. Bu haliyle bence, bütün Müslümanlar kabul etseler de, etmeseler de İslamcıdırlar. “Bu İslam’a uygun değildir” dediğiniz anlamdan itibaren, siz dışsal bir güce karşı mücadele ediyorsunuz demektir, bu da sizi İslamcı kılar. Her ne kadar son dönemlerde hatırlansa da, siyasi bir akım ve fikir hareketi olarak İslamcılık Türkiye’nin uzun zamandır gündeminde. Köklerini çok gerilere götürmenin mümkün olduğu İslamcılığın Türkiye siyasi tarihinde büyük dönüşümlere yol açtığı ise bir gerçek. Millî Görüş çizgisinden Ak Parti’ye uzanan süreçte Türkiye’de yaşanan dönüşüm ve gelinen son nokta, İslamcılık bağlamında çok verimli bir tartışma alanı sunarken konuyu Abdullah Arslan ile konuştuk. Abdurrahman Arslan, sorularımıza verdiği cevaplarla İslamcılık tartışmasına önemli katkılarda bulundu. İslamcılık tartışmalarının başlamasını nasıl yorumluyorsunuz? Doğrusu...