İslamcılık en güçlü dönemini yaşıyor Dünyada İslamcılığın en güçlü dönemini yaşadığını ifade eden yazar Ali Bulaç, Ortadoğu'daki patlamalara zorba rejimlere isyan, adaletsiz gelir dağılımı ve İsrail'e karşı Arap halklarının incinmiş gururunun sebep olduğunu, bu kalkışmanın itici gücünü ise İslamcılık'tan aldığını söylüyor. Bulaç 'Türkiye'de ise İslami referanslara dönüp sorunların çözeceğiz' diyor. İslamcılığın içinde bulunduğu durum tartışılıyor. İslamcılığın bugünkü durumu dünya konjonktürünün değişmesi ve ulus devletlerinin zaafa uğramasından kaynaklanmış olabilir mi? Yoksa İslamcılığın iktidarla sınanmasından mı? İslamcılığın kendisinde bir başarısızlık yok. Birinci nesil İslamcılar 1850-1924 yılları arasındaki dünya her ne idiyse, o dünyanın şartlarına göre düşünüyorlardı. 1947-1997 yılları arasındaki İslamcılık o toplumun konjonktürel şartları ne idiyse o şekilde düşünüyordu. Bu doğal bir şey. Fakihler, fetvayı soran insanın yaşadığı bölgeye, mesle...
Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi ve şöyle dedi: "Ey kavmim! Bu elçilere uyun." "Sizden hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun, onlar hidayete erdirilmiş kimselerdir." "Hem ben, ne diye beni yaratana kulluk etmeyeyim. Oysa siz de yalnızca ona döndürüleceksiniz." Yasin 20-23