Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak 6, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Guenon'dan mülhem "modern müziğin anlamı" ve "Türk müziği"

Modernizm, müziğin anlamını da değiştirmiştir bana kalırsa. Kadîm kültürlerin müzik ile makrokosmos arasında kurduğu ilişki, modernlikle birlikte başka bir içerikle ifade edilmiştir. Artık 'Yaradan' görmezden gelinmektedir ve müzik, yaratıcısı ile bağını koparma yoluna giren insanın yalnızlığını, bencilliğini ifade eden 'seküler' bir araç haline gelmiştir. Rene Guenon'un 'Modern Dünyanın Bunalımı' adlı çok önemli kitabını yıllar önce ve notlar alarak okumuştum. Aldığım notları geçenlerde arşivimi karıştırırken buldum ve oturup sadece notları okudum. Guenon'un 'gerçek simya' ile ilgili yazdıkları ve yaptığı tesbitler gerçekten kayda değer tesbitlermiş, bu tesbitleri aynen alıp müziğe uyarlamak mümkün. Guenon'un bu tesbitleri sadece müziğe değil, ama aynı zamanda bütün ilimlere uyarlanabilecek cinsten bir tesbit olarak da dikkat çekici. Guenon, kitabın 63-64. sayfalarında diyor ki; 'Gerçek simya aslında hem kozmolojik düzleme özgü bir...

Kitap her yerde, her zaman her koşulda okunmalı Doğan Hızlan

KİTAP okumaya, kitap sevgisine dair bir olayı anlatacağım bugün. Olayın kahramanı, taksi şoförlüğü yapan Mehmet Solak. Solak, Sefaköy’de Çınar Yolu Taksi’de çalışıyor. Onun taksisine binen arkadaşımın anlattığına göre, Solak haftada üç kitap okuyormuş. Evli insanlar, işten eve döndüklerinde, evde onları bekleyenlerin en sıradan talepleriyle karşı karşıya kalırlar. Ev halkıyla görüşüp konuşmalarıdır bu talepler. Aile bireyleri bunu ister. Gelin görün ki Mehmet Solak, eve döndüğünde her gün mutlaka bir saat kitap okuyor. En sonunda eşi yakınıyor... “Yeter kitap okuyorsun her gün. Eve geldiğinde, kitaba gömülüyorsun, vakit geçirmiyoruz beraber, konuşamıyoruz.” Solak, ilk önce eşinin kitap okumaması ve kendisinin de okumasına karşı çıkması üzerine birkaç gün konuşmayıp küsüyor. Sonra bakın ne diyor? * * * “ŞİMDİ birbirimize bakacağız, gülüp konuşacağız, görüşeceğiz. Yan yana oturup filmler izleyeceğiz. On yıl geçtikten sonra, yüz güzelliği geçecek, sonra ne diyeceğiz bi...