Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart 1, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Batı Uygarlığının Krizi Edward Carpenter

Batı Uygarlığının Krizi /  Edward Carpenter Yusuf Kaplan Carpenter ve öncü bir batı uygarlığı eleştirisi; bilim, toplum, tabiat ve tarih felsefesi metni Aydınlanma’nın Hayallerinin Hayaletlere Dönüştüğü Alacakaranlıklar Zamanı... Marx’ın  Komünist Manifesto ’suna, “Avrupa’nın üzerinde kara bulutlar kol geziyor” diyerek giriş yaptığı bir zaman dilimi... Sanayi Devrimi’nin fikrî ilhamını aldığı Aydınlanma düşüncesinin hayallerinin tam hızla ve tam gazla mekanikleşen ve makinalaşan bütün Batı Avrupa toplumlarında hayaletlere dönüştüğü alacakaranlıklar zamanı... Sanayi Devrimi’nin kırdan kente yığınlar, kitleler hâlinde göçlerin yaşanmasına yol açtığı, insanların  sadece  çalışmak için yaşadıkları; sınıf savaşlarının, ekonomik ve sosyal eşitsizliklerin ve çatışmaların bütün bir Batı Avrupa çapında süratle yaygınlaştığı; insanın yaşama ömrünün ortalama 45-50 yaşlarına kadar düştüğü; kentlerin can çekişmeye başladığı, kentlerin varoşlarına sığınan kitlel...

İslâm Düşüncesi Muhammed İkbal

İslâm Düşüncesi Muhammed İkbal İslâm Düşüncesinin Temel Meselelerine Işık Tutan Bir Metin (Yusuf Kaplan) Müslüman toplumlar olarak yaklaşık iki yüzyıldır, tarihte yaşadığımız ikinci büyük medeniyet buhranı ile karşı karşıyayız. Birinci medeniyet buhranı, 12. ve 13. yüzyıllarda, İslâm medeniyetinin doğu cephesinde Moğol istilâsı ve Haçlı saldırıları; batı cephesinde Mağrip’te yaşanan asabiye sorunu ve çatışmaları neticesinde gerçekleşen siyasî bir buhrandı. Bu buhranı, Osmanlı’nın geliştirdiği medeniyet meydan okumasıyla aşmayı başardık ve İslâm medeniyeti ilk kez Osmanlı medeniyet tecrübesinde akîdevî, sosyal ve siyasî bütünleşmeyi gerçekleştirmiş oldu. Son iki yüzyıldır yaşadığımız medeniyet buhranı ise, daha derin ve çok boyutlu bir buhrandır: Hem İslâm’la hem de hâkim kültürle ilişkilerimizin kopması ve simülatifleşmesi sonucunu doğuran, çift yönlü temassızlık şeklinde tezahür eden bir “fetret dönemi”dir. Medeniyet buhranı, medeniyet fikrinin yitirilmesiyle sonuçlanmıştı...

Kur’ân Fenomeni Malik Bin Nebi

Kur’ân Fenomeni Malik Bin Nebi FENOMENOLOJİK BİR KUR’ÂN İNCELEMESİNE DOĞRU… (YUSUF KAPLAN) Malik Bin Nebi, ihmal edilmiş, gereken değer verilememiş Cezayirli düşünür. Son yüzyılın en büyük düşünürlerinden biri. Özgün eserlere imza atmıştır; bunun için de ideolojilerin hapishanesine kilitlemeden çağını aşabilen ve ufka işaret eden bir düşünür olabilmiştir. Cezayirlidir: Fransız sömürgeciliğine karşı verilen son direniş ve kurtuluş hareketinin en ön saflarında yer almış bir Cezayirli düşünür. Ülkedeki Fransızlaşmanın, Fransızcanın ve Fransız kültürünün başta elitler, toplumun üst kesimleri olmak üzere bütün bir Cezayir toplumunu adeta esir alması Cezayir’in siyasî bağımsızlığına kavuşmasının, zihnî ve kültürel bağımsızlığına kavuşması anlamına pek fazla gelemeyeceğinin yakıcı göstergeleridir. İslâm Düşüncesinin Özgünlüğü: İlâhî Şuur’un Peygamberî Şuur Vasıtasıyla Beşerî Şuur’u İnşa Etmesi ve Dönüştürmesi O yüzden Malik Bin Nebi, elinizdeki kitaba, Cezayirli genç kuşağın v...

Külliyat Manifesto Yusuf Kaplan

Külliyat Manifesto  Yusuf Kaplan Külliyat Manifesto Yaklaşık iki yüzyıldır köklü bir medeniyet buhranı yaşıyoruz. Tarihimizde yaşadığımız bu ikinci medeniyet buhranı, sarsıcı bir fetret döneminin zuhur etmesine yol açtı. Moğol İstilâsı, Haçlı Saldırıları ve Endülüs Medeniyeti‘nin çökmesinden sonra yaşadığımız birinci medeniyet buhranı, temelde siyasî bir buhrandı, bir fetret dönemine dönüşmemişti. Bu buhranı, insanlık tarihinin Asya, Afrika ve Avrupa‘dan oluşan merkezi coğrafyasındaki bütün medeniyet geleneklerinin üzerine oturarak, hem bunlardan yararlanan, hem de akîdevî, fikrî ve siyasî bütünleşme gerçekleştiren Osmanlı tecrübesiyle ürettiğimiz çok yönlü cevapla aştık. Rönesans ve Reformasyon‘la başlayan modern / seküler Batı uygarlığı‘nın geliştirdiği meydan okuma, dünyada bütün medeniyetlere karşı yıkıcı bir saldırı üretmiş, Toynbee‘nin deyişiyle, üç asır içinde, mevcut 26 medeniyetten 16‘sını yok etmiş, 9‘unu ise fosilleştirmişti. İki yüzyıldır yaşadığımız ikinci meden...

Şiir olmadan, insan da düşünce de varolamaz / Yusuf Kaplan

Şiir olmadan, insan da düşünce de varolamaz Yusuf Kaplan                                                                                          Şiir olmadan, insan da, düşünce de varolamaz Ünye’de yayımlanan “edebiyat ve düşünce dergisi” Kertenkele üzerinden şehrin ve hayatın, insanın ve hakikatin izini sürmeye başlamıştım. Şunu diyordum: Tü rkiye’nin yaşadığı metamorfoz süreci, sanatı, “merkez” olarak görülen büyük kent’ten kovdu: Yapaylığın, sahteliğin, gösterinin, ayartının, kopyenin hükümferma olduğu sığ bir sanat ve düşünce vasatı üretti. Sanatı bayatlaştırdı, banalleştirdi. Sanatın olmadığı yerde, fikir üretilemez. Has sanat, hakîkî fikrin ikiz kardeşi ve yol arkadaşıdır: Hakîkat fikri, “şehir”den kovulmuşsa, onun yerine sahteliğin konu...