Hayrettin Karaman Hoca'nın 'İslâmcılığın muhtevası üzerinde yoğunlaşılması' uyarısı yerindedir. Yine Ali Bulaç, İslâmcılığın imkânları ve vaatleri üzerinde doludizgin yazmaya devam ediyor. Yasin Aktay'ın, Cumartesi günkü yazısı, İslâmcılık algısı, söylemi ve dili üzerine -Murat Güzel ve Aliye Çınar'ın Star'daki yazılarından sonra- yazılmış en güzel yazılardan biriydi. Ömer Lekesiz'in yazıları, İslâmcılık tartışmasına bir ruh kattı. Ahmet Turan Alkan'ın ahlâk fikrini hatırlatması, iyi bir katkıydı. Bu arada Zaman gazetesinde, dingin yazı, engin fikir diliyle, Türk basınında özgün bir yere sahip Ahmet Selim'in, İslâmcılık eleştirilerini nezih üslûbuyla tartışması, Mevlânâ'nın da, İmam-ı Rabbanî Hazretleri'nin de 'İslâmcı' olarak görülmesi gerektiğini vurgulayarak, İslâmcılık kavramının zedelenmemesine dikkat çekmesi önemliydi. * * * Bütün bu tartışmaları zikretmemin bir nedeni var elbette: İslâmcılık, İslâm'ın anlaşılmas...