Müziğin bir modernleşme süreci geçirdiğini ve bu dönem içerisinde; çok tekrar edilen bir söyleyişle insan ruhunun, duygu ve düşüncelerinin ifâdesi olmaktan çıkarak, 'Batı aydınlanmasının tanımladığı bilim'in sınırlarına indirgendiğini epeydir düşünüyorum. Müziğin modernleşmesinin önemli ve Aydınlanma ile başlayan bir süreç olduğu konusunun da en azından her zaman için tartışmaya açık bir konu olduğunu söylemeliyim. Galileo, Batı Aydınlanması'nın en önemli referans şahsiyetlerinden biridir ve 'Doğanın kitabı matematiksel bir dille yazılmıştır (…). O halde ölçülebileni ölç, ölçülemeyeni ise ölçülebilir hâle getir' diyerek, insanlık için adeta yeni bir tarz önerir. Onyedinci yüzyılın bu önemli bilim adamı, aslında Aydınlanma'nın da üzerinde temellendiği Kartezyen düşünce biçimini bir başka şekilde ifade etmektedir bence. Kartezyen düşünceye göre 'Bilimsel gerçeklik, tek gerçekliktir. Gerçek olan ise ölçülebilir ve nicel olandır. Bunun dışında gerçek yoktu...
Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi ve şöyle dedi: "Ey kavmim! Bu elçilere uyun." "Sizden hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun, onlar hidayete erdirilmiş kimselerdir." "Hem ben, ne diye beni yaratana kulluk etmeyeyim. Oysa siz de yalnızca ona döndürüleceksiniz." Yasin 20-23